Kendrick Lamar - i Türkçe Çeviri
[Intro]
I done been through a whole lot
Gördüm geçirdim ben,
Trial, tribulation, but I know God
Duruşmaları, sıkıntıları, ama bildim Tanrımı.
Satan wanna put me in a bow tie
Şeytan takmak istedi bana papyon,
Pray that the holy water don’t go dry
Dua ediyorum, umarım kutsal su kurumaz.
As I look around me
Şöyle bir baktığımda etrafıma,
So many motherfuckers wanna down me
Pek çok şerefsiz devirmeyi istiyor beni.
But an enemigo never drown me
Ama düşmanım asla bastıramaz beni,
In front of a dirty double-mirror they found me
Çift taraflı aynanın karşısında buldular beni.
[Hook] – [Nakarat]
And I love myself
Ve seviyorum ben kendimi
(The world is a ghetto with big guns and picket signs)
(Dünya kocaman silahlar ve eylem pankartlarıyla dolu bir getto)
I love myself
Seviyorum kendimi
(But it can do what it want whenever it want, I don’t mind)
(İstediğini, istediği vakit yapabilir o ama ben umursamam)
I love myself
Seviyorum kendimi
(He said I gotta get up, life is more than suicide)
(O bana ayağa kalkmamı, hayatın bir intihardan daha fazlası olduğunu söyledi)
I love myself
Seviyorum kendimi
(One day at a time, sun gon’ shine)
(Bir gün gelecek, güneş parlayacak)
[Verse 1]
Everybody lookin’ at you crazy (Crazy)
Herkes sana çıldırmışçasına bakıyor (Çıldırmışçasına)
What you gon’ do? (What you gon’ do?)
Ne yapacaksın şimdi? (Ne yapacaksın?)
Lift up your head and keep moving (Keep moving)
Başını kaldırıp devam edeceksin (Devam edeceksin)
Or let the paranoia haunt you? (Haunt you)
Veyahut paranoyanın sanan dadanmasına izin vereceksin (Dadanmasına)
Peace to fashion police, I wear my heart
Selamlar olsun moda eleştirmenlerine, kalbimi giyiyorum ben,
On my sleeve, let the runway start
Kolumun üzerine, başlasın bakalım podyum yürüyüşü.
You know the miserable do love company
Biliyorsunuz sefalet arkadaşsız edemez,
What do you want from me and my scars?
Söyleyin ne istiyorsunuz benden ve yaralarımdan?
Everybody lack confidence, everybody lack confidence
Herkeste özgüven eksikliği var, herkeste özgüven eksikliği var,
How many times my potential was anonymous?
Kaç zamandır potansiyelim anonim kaldı?
How many times the city making me promises?
Kaç defa bu şehir bana vaatler verdi?
So I promise this
O halde bende bunu vâât ediyorum size.
[Hook] – [Nakarat]
[Verse 2]
They wanna say it’s a war outside and a bomb in the street
Dışarıda savaş, sokaklarda da bombalar olduğunu söylemek istiyorlar,
And a gun in the hood and a mob of police
Ve mahallede silahın olduğunu, polis kalabalığını olduğunu.
And a rock on the corner and a line full of fiend
Köşelerde kokain ve kokainmanlarla dolu bir sıra olduğunu,
And a bottle full of lean and a model on a scheme yup
Ve içki ile dolu bir şişe, onun da başında bir model olduğunu söylemek istiyorlar.
These days of frustration keep y’all on tuck and rotation
Bu hüsran dolu günler sizi sıkıştırıyor ve döndürmeye devam ediyor,
I duck these cold faces, post up fi-fie-fo-fum basis
Ben bu mahkeme duvarı suratlı rapperların üstünde beliriyorum ve fee-fi-fo-fum’u yapıştırıyorum.
Dreams of reality’s peace
Hakikatın huzurunun hayalleri,
Blow steam in the face of the beast
Üflüyor dumanı canavarın yüzüne.
The sky could fall down, the wind could cry now
Gökyüzü çökebilir, rüzgar ağlayabilir şimdi,
The strong in me, I still smile
Güçlü adam benim içimdeki, hala gülümsüyorum.
[Hook] – [Nakarat]
[Bridge]
Walk my bare feet (Walk my bare feet)
Yürürüm yalın ayak (Yalın ayak)
Down, down valley deep (Down, down valley deep)
Vadinin derinliklerine doğru
Fi-fie-fo-fum (Fi-fie-fo-fum)
Fee-fi-fo-fum (Fee-fi-fo-fum)
My heart undone (My heart undone)
Kalbim sağlam halde (Kalbim sağlam)
[Hook] – [Nakarat]
[Verse 3]
I went to war last night
Savaşa gittim dün gece
With an automatic weapon, don’t nobody call a medic
Otomatik bir silahla, kimse çağırmasın doktor,
I’ma do it till I get it right
Yapmaya devam edeceğim bunu düzeltene dek.
I went to war last night
Savaşa gittim dün gece
I’ve been dealing with depression ever since an adolescent
Depresyonlarla uğraşıyorum ergenlikten beri,
Duckin’ every other blessin’, I can never see the message
Görmezden gelirdim diğer tüm lütufların, hiç farkına varamazdım mesajın.
I could never take the lead, I could never bob and weave
Hiç önayak olamazdım, hiç olamazdım hızlı ve çevik
From a negative and letting them annihilate me
Negataif birinin moralimi bozmasına izin veremezdim.
And it’s evident I’m moving at a meteor speed
Bu oldukça aşikâr, meteor hızındayım ben,
Finna run into a building, lay my body in the street
Koşuşturuyorum binanın içine, seriyorum vücudumu sokağa.
Keep my money in the ceiling, let my mama know I’m free
Tavan arasına bırakıyorum paramı, anneme gösteriyorum onun kölesi olmadığımı,
Give my story to the children and a lesson they can read
Hikayemi gençlere verin ve okuyabilecekleri bir ders olsun.
And the glory to the feeling of the holy unseen
Ve görünmeyen kutsallığı hissetmenin zaferi,
Seen enough, make a motherfucker scream, “I love myself!”
Yeterince gördüm geçirdim, şimdi milleti “Seviyorum kendimi!” diye bağırtmanın zamanı.
[Outro]
I lost my head
Kafam karıştı,
I must misread what the good book said
Güzel kitabın dediklerini yanlış yorumlamış olmalıyım.
Oh woes be me, it’s a jungle inside
Vay anam vay, bir orman var içimde,
Give myself again till the well runs dry (i)
Vereceğim kendimi işime bu yaratıcılığın kaynağı kuruyana kadar.
[Car Horns] – [Araba Kornaları]
Kendrick Lamar
Sitemizde sanatçıya ait toplam 5 çeviri bulunmaktadır. Sanatçının sayfasına gitmek için tıklayın.
Dinleyin bu adamı.